DEVAM: 178-179.
Teşehhüdden Sonra Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e Salavat Okumak
831
حَدَّثَنَا
الْقَعْنَبِيُّ
عَنْ مَالِكٍ ح
و حَدَّثَنَا
ابْنُ
السَّرْحِ
أَخْبَرَنَا
ابْنُ وَهْبٍ
أَخْبَرَنِي
مَالِكٌ عَنْ
عَبْدِ
اللَّهِ بْنِ
أَبِي بَكْرِ
بْنِ
مُحَمَّدِ
بْنِ عَمْرِو
بْنِ حَزْمٍ
عَنْ أَبِيهِ
عَنْ عَمْرِو
بْنِ سُلَيْمٍ
الزُّرَقِيِّ
أَنَّهُ
قَالَ
أَخْبَرَنِي
أَبُو
حُمَيْدٍ
السَّاعِدِيُّ
أَنَّهُمْ
قَالُوا يَا
رَسُولَ
اللَّهِ
كَيْفَ نُصَلِّي
عَلَيْكَ
قَالَ
قُولُوا اللَّهُمَّ
صَلِّ عَلَى
مُحَمَّدٍ
وَأَزْوَاجِهِ
وَذُرِّيَّتِهِ
كَمَا
صَلَّيْتَ عَلَى
آلِ
إِبْرَاهِيمَ
وَبَارِكْ
عَلَى مُحَمَّدٍ
وَأَزْوَاجِهِ
وَذُرِّيَّتِهِ
كَمَا
بَارَكْتَ
عَلَى آلِ
إِبْرَاهِيمَ
إِنَّكَ
حَمِيدٌ
مَجِيدٌ
Ebû Humeyd es-Sâidî
(r.a.)'den rivayet edilmiştir ki, sahabiler: Ya Resûlallah, sana nasıl salât
edelim? dediler, Resûlullah: "Ey Allah'ım! İbrahim'in âlini yücelttiğin
gibi Muhammed'i, hanımlarını ve zürriyetini yücelt! İbrahim'in âline bereket
verdiğin gibi, Muhammed'e, hanımlarına ve zürriyetine de bereket ver. Çünkü sen
hamdedilensin, şereflisin" deyiniz" buyurdu.
Diğer tahric: Buhârî,
enbiyâ; Müslim, salât: Nesâî. sehv; lbn Mâce, ikâme; Muvalta' sclcr; Aîımed b.
Hanbel, V, 274, 434.
AÇIKLAMA:
EbÛ Humeyd'den yapılan
bu rivayette öncekilerden farklı olarak "Muhammed'in âli" terkibinin
yerine "...Hanımları ve zürriyeti" tâbirleri kullanılmıştır. Bazı
âlimler, bu rivayete dayanarak (âl) kelimesinin, hanımlar ve zürriyet mânâsında
olduğunu iddia etmişlerdir.
Ancak Hz. Nebiin
hanımlarının onun âlinden olmadığını gösteren birçok haber vardır. Meselâ,
Ümmu Seleme (r.anhâ), Hz. Nebi'e kendilerinin "Âl-i Muhammed"den olup
olmadığını sorunca, onu cübbesi altına almaktan kaçınmıştır."Ey chl-i
Beyt! Allah sizden ancak kiri gidermeyi ve tertemiz yapmayı diler"614
âyet-i kerimesi nazil olunca Hz. Nebi: Ali, Fatıma, Hasan ve Hüseyin'i
(r.anhüm) göstererek onları cübbesinin altına almış ve "Alla-hım! İşte
bunlar benim ehl-i beytimdir"demiştir.Bu haberler gösteriyor ki,
Resûlullahın hanımları ehl-i beytten değildir. Hadiste şanlarını ululamak için
anılmışlardır.